9 Aralık 2014 Salı

NASA - Johnson Uzay Merkezi Ziyareti

Uzayda Yaşamak
Geçen hafta Houston'da yer alan Johnson Uzay Merkezi'ni ziyarete gittik. Houston ve NASA hafızamda, "Houston, we've had a problem here" cümlesiyle yer etmiş : )

Merkezi gezmek için bir gün ayırmamızı önerdiler. Sinema salonunda bir tanıtım filmi izleyerek başladık. Merkezde yapılan çalışmalar hakkında, geçmişi ve geleceği hakkında, astronotlar hakkında bilgiler verildi. Uçuşa hazırlanma süreci, uçuş boyunca neler yaptıkları, uçuş sonrası sağlık kontrölleri ve benzeri detaylar hakkında konuşuldu. NASA - Astronot Seçimi Hakkında Bilgi İçin

Devamında üstü açık, tekerlekli tren diyebileceğim bir araçla - burada tram diyorlar- eğitim merkezine götürüldük. Burada hem mock-up çalışmaları hem de mesleki eğitim çalışmaları yapılıyormuş. Bir kaç gün önce ilk test uçuşunu yapan Orion hakkında bilgi alma şansımız da oldu.

Eski kontrol merkezini görmek çok ilginçti. Sandalyeler ve tüm eşyalar aynen korunmuştu. Uzay ve Dünya arasındaki görüşmeler eskiden buradan yapılıyordu! Acil durumlarda Pentagon'a direkt bağlantısı bulunan kırmızı telefon da oradaydı : )

Çıkışta Roket Parkı'nı gezdik, hemen yanında bir de müze bulunuyordu. İçerdeki mekiğin ne kadar görkemli olduğunu ne cümlelerle ne de resimlerle anlatabileceğimi sanmıyorum. Burada bize bir konuşma dinlettiler. Başkan Kennedy'nin uçuş öncesi yaptığı konuşma, tam da konuşmanın yapıldığı yerde durarak dinledik. Konuşma öyle güzel ki! İnsanın keşfetme duygusu, onun peşinden gitmesi ve bu yolda çok çalışması üzerine. Tam da ülkemizde Milli Eğitim Şurası'nın yapıldığı hafta bu konuşmayı dinlemem çok büyük talihsizlik oldu.

Merkeze geri dönünce oradaki simülatörlerin bulunduğu kısmı gezdik.Aya yapılan uçuşları, Mars hakkındaki çalışmaları dinledik.

Yer çekimi çok vurgulanmış.Çocuklar için olan kısımda bir ağırlık var, yandan istediğin gezeni seçiyorsun ve ağırlığı kaldırmaya çalışıyorsun. Benzer şekilde her bir gezen için küçük yerler var, oradaki tartıya çıkıp ağırlığındaki değişimi gözlemliyorsun. Farklı yer çekimlerinde cisimleri döndürmeye çalışıyorsun. Küçük simülatörleri oynatmaya çalışıyorsun. Çocuklar için hem bilgilendirici hem eğlendirici olmuş. Küçük bir uzay aracının içinde, göstergelerin olduğu kısımda küçük etkileşimlerde bulunuyorsun. Bir kaç bilgisayar oyunu var, Ay'ın yüzeyine inmeye çalışıyorsun ve yüzeyinde yürümeye çalışıyorsun.

Bu ziyaret sonrası kendimi çok motive olmuş hissediyordum. Eve gidip hemen bir şeyler çalışmak istedim. İzlediğimiz vidolarda ya da gördüğümüz fotoğraflarda astronotların gözlerindeki ifade çok güzeldi. Gözleri ışıl ışıldı. Aşağıda çektiğim fotoğrafları paylaşıyorum. Keşke gördüklerimi daha iyi yansıtabilmenin bir yolu olsaydı.
Roket Parkı'nın Yanındaki Müze Duvarından
Sinema Salonundan
Astronotların Eğitim Binasından
Astronotların Eğitim Binasından
Astronotların Eğitim Binasından
Astronotların Eğitim Binasından
Astronotların Eğitim Binasından
Orion'la İlgili Eğitim Alanı
Üzerinde Çalıştıkları Araçlardan Bazıları
En Alttaki Üzerinde Son Çalıştıkları Araç İmiş
Ayakları Farklı Düşünülmüş Bir İnsan Robotu
Roket Parkı'ndan
Roket Parkı Müzesi'nden
Bir Roketin Shuttle Bölümünden
Çocuklar İçin Olan Bölümden, Apollo
Çocuklar İçin Olan Bölümden, Ağırlık Kaldırma
Çocuklar İçin Olan Kısımdan, Doğa : )
Ay İle İlgili Kısımdan
Ay İle İlgili Kısımdan
Ay İle İlgili Kısımdan
Uzay Araçlarının Tanıtıldığı Kısımdan
Uzay Araçlarının Tanıtıldığı Kısımdan
Bu İnsan Maketi Boşlukta Dönüyordu

13 Kasım 2014 Perşembe

En Sevdiğin Kitaplar Deyince Aklıma Gelenler

Kitapsız geçen günümüz olmaması dileğiyle...
Bu ara sosyal medyada, en sevdiğiniz kitapları, şarkıları veya filmleri paylaşlasıyorsunuz. Paylaşırken de birkaç arkadaşınızı etiketliyorsunuz, sizden sonra onlar da listelerini paylaşsınlar diye. Ben de kitaplarla ilgili listemi buradan paylaşmaya karar verdim. Hem de bloğu takip edenlerden de kendi liste paylaşımları gelir belki diye düşündüm.
  1. Sevdiğin kitaplar denince, yaş sınırı koymadan düşünmeye çalıştım. Birinci sınıftaki Cin Ali kitaplarını saymazsak, ilk sevdiğim kitap bir masal kitabı idi. Hansel ve Gratel. Normal kitap boyutlarından biraz büyükçe, sayfaları çok güzel resimlendirilmiş bir kitap. Masal, Grimm Kardeşler'e ait.
  2. İlkokul beşinci sınıfta okuduğum Kayığım Rosinna. Yazarı Jose Mauro De Vasconcelos. Amazon Ormanı'nda geçen bir öykü, kayığın ormanla ilgili anlattıkları çok güzel.
  3. Ortaokula başlayınca, Türkçe dersinde belirli sayıda roman okumamız gerekiyordu. Sonra da özetlerini yazıyorduk. Çok sayıda Reşat Nuri Güntekin, Yakup Kadri Karaosmanoğlu romanı okuduğumuzu hatırlıyorum.İçlerinden, Reşat NuriGüntekin'in Çalıkuşu romanı çok sevdiğim bir kitap olarak kalmış aklımda.Anadolu'da öğretmenlik yapmak için yollara düşen Feride'nin öyküsü.
  4. Aziz Nesin kitaplarının bende ayrı bir yeri vardır.Hepsini burada tek tek saymak zor olur. Fil Hamdi, Şimdiki Çocuklar Harika, Memlketin Birinde, Zübük, Tatlı Betüş aklıma ilk gelenler.
  5. Okuduktan sonra bir süre kendime gelemediğim, Erdal Öz'ün Gülünün Solduğu Akşam. Acı ve hüzün yüklü bir kitap.
  6. Evdeki kitapların arasında duran ve kalın cildiyle okuma isteği uyandıran, İvo Andriç'in Drina Köprüsü.Üzerinde "Nobel Ödülü" aldığı yazdığı için, bu ödülü ilk duyduğum ilk zaman diyebiliriz.
  7. Amin Maalof'un kitaplarının çoğunu okudum, ama Semerkant'ın yeri ayrı oldu. Ömer Hayyam'ın Semerkant'a gelişi, başından geçenler, eserlerini tek bir kitapta toplayışı,...
  8. Nazım Hikmet'in Memleketimden İnsan Manzaraları. Başucumda duruyor hep, arada birkaç sayfa okuyorum. Dili ve anlatımı çok güzel bir kitap.Kitabı, Ankara'da yurt çıkana kadar beni evlerinde misafir eden rahmetli Sebahattin Amca önerdiği için; ayrı bir saygıyla seviyorum.Bendeki kitap, kitabı çok sevdiğimi bilen Özgün'den bir doğum günü hediyesi.
  9. Çıktığı sene matematik bölümünde bu kitabı okumayan arkadaş kalmış mıdır diye merak ediyorum. Hepimiz bir şekilde çok sevip okumuştuk bu kitabı. Irvin Yalom'un Nietzsche Ağladında kitabını.Ümidin kötü bir şey olduğu çok vurguluyordu Nietzsche, Viyana'da geçiyor; çok akıcı bir kitap.
  10. Charles Dicken'ın Oliver Twist'i. Annesi doğumda ölünce yetimhanede büyüyen, evlatlık verilen, evden kaçan, yankesicilerle yaşayan Oliver'ın geçmişine kavuşma öyküsü. Filmi de güzeldir.
  11. Yaşar Kemal'in İnce Memed'i. Anlatım bir harika.Film izler gibi okunuyor.
  12. Michael Ende'nin Bitmeyecek Öykü'sü.Yaratıcı kurgusuyla dikkat çeken bir kitap. Fantazya Ülkesi, Çocuk Kraliçe, Bastian Balthazar.
  13. Antoine de Saint Exupery'nin Küçük Prens'i.Dünyada kutsal kitaplardan ve Das Capital'dan sonra en çok dile çevrilen ve satılan bir kitap olduğunu okumuştum. Çocukken de okuduk, şimdi okuyunca da başka türlü güzel geliyor.
  14. Jostein Gaarder'in Sofie'nin Dünyası kitabı."Kimsin?" sorusuyla başlayan güzel bir kitap.
  15. Sanırım listeye burada son vermezsem, kendimi okuduğum tüm kitapları yazarken bulabilirim. Son olarak, filminden çok kitabını sevdiğim J.R.R. Tolkien'in Yüzüklerin Efendisi'ni yazıyorum listeye.
Listenizin uzunluğu önemli değil, içinizden nasıl paylaşmak gelirse öyle...

28 Ekim 2014 Salı

Balkabağı Köyü - Pumpkin Village

Dallas Arboretum içinde, 20 Eylül ve 26 Kasım tarihleri arasında Sonbahar Festivali var. Festival kapsamında bir de Pumpkin Village yani Balkabağı Köyü kurmuşlar. Sayfalarında yazdığına göre 50 000'den fazla kabak, balkabağı ve su kabağı kullanmışlar bu küçük köyü oluşturmak için.

Köyün içinde kulübeler var. Bu kulübelerin her biri bir hikâye kitabı için oluşturulmuş. Pumpkin Jack, Too Many Pumpkins, Strega Nona's Harvest, Pumpkin Town, Scarecrow ve Cinderalla.
Pumpkin Village'a Giden Yol
Sıra Sıra Balkabakları
Güneş Balkabağının Güzeline Vurur mu?
Ne Kadar Çok Var!
Köyün Ziyaretçisi Bol
Too Many Pumpkins Kitabı ve Kulübesi, Yazarı Linda White
İster Kitaptan Oku Hikayeyi, İstersen Kulübenin Duvarlarından
Cinderella'daki Balkabağı Araba Unutulur mu?
Cinderalla Masalındaki Arabanın Temsili
Cinderalla'nın Camdan Ayakkabılarının Teki
Balkabağı Çeşitleri Tanıtım
Balkabağı Çeşitleri Tanıtım
Balkabağı Çeşitleri Tanıtım
Balkabağı Çeşitleri Tanıtım
Köyün Korkuluğu
Resimdeki, Balkabağı Olmayan Nesneleri Bulun!

2 Ekim 2014 Perşembe

Dallas Arboretum

Arboretum, botanik özelliklerini incelemek amacıyla çok sayıda ağacın yetiştirildiği bahçe anlamına geliyormuş. Dallas'taki ise Amerika'daki en güzel 10 bahçeden biri olarak kabul ediliyor.

Dallas Arboretum, gezmesi keyifli ve dinlendirici bir yer. 1974 yılında ilk çalışmalara başlanmış ve 1984 yılında halka açılmış. İçinde 19 farklı bahçe var. Daha önce bahsettiğim Children's Adventure Garden da bu bahçelerden birisi. Düğün ve nişan törenleri için alanlar, yemek yenilecek yerler ve bir de konser alanı var.
Aboretum'un Girişinde
Ben ve Doğa
Konser Alanı - Martin Rutchik Concert Lawn
Yansıma Havuzu - Reflection Basin
Heykelle Sohbet Ederken - A Woman's Garden
Margaret Elisabeth Jonsson Color Garden
The Trial Gardens
A Woman's Garden'dan Başka Bir Resim
Crape Myrtle Allee - Mersin Ağaçlarından Bir Geçit
Havuzların Birinde Gördüm
Chico y Chica - Erkek ve Kız Çocuk Heykeli ve Çeşmesi
McCasland Sunken Garden - "Sunken" "Suya Gömülü" Demekmiş
Boswell Family Garden - Aile Bahçesi : )
Chandler Lindsey Shadow Garden
Magnolia Glade - Manolya Alanı/Açıklığı
Palmer Fern Dell - Japon Akçaağaçları
Nancy's Garden
Thank Heaven for Little Girls
The Trials Garden
Çok Güzeller
Açelyalar
Lavantalar
Bu Güzelliklerin Adını Bilmiyorum :-(
Not: Fotoğraların çoğunu kendim çektim, bir kısmı da Dallas Arboretum'un kendi sayfasından alınmıştır. Arboretum tanımı SesliSözlük'ten alınmıştır.