25 Nisan 2014 Cuma

Yürüdüm, Yürüdüm...

Yürümek insana iyi gelir. Bazen düşünmek için özellikle yürümeye ihtiyaç duyarız. Yürürüz, düşünürüz; rahatlarız. 

Yürümekle ilgili aklımdaki en güzel sahne Notting Hill - Aşk Engel Tanımaz (1999) filminden. Hugh Grant'in Notting Hill caddesinde, pazar yeri boyunca yürüdüğü bir sahne. "Ain't no sunshine" çalar o yürürken. Yürüdükçe zaman ilerler, sırayla mevsimler değişir. O filmin en sevdiğim kısmı. Bugün yürüken aklıma geldiği için yazmak istedim, çok zaman oldu izleyeli. Bir kez daha izlesem sıkılmam sanırım.

Ben yalnız yürümeyi de sohbet ederek yürümeyi de çok severim. En çok nerede yürüdün diyecek olursanız cevabım ODTÜ. Hem de adım attığım ilk günden itibaren. Eskiden AŞTİ'ye giden şu anki otoban yoktu, Antalya otobüsünden Eskişehir yolundaki ODTÜ kapısında inerdik. İlk gidişimizde henüz sabah olmamıştı, güvenlik kulübesinde sabahın olmasını bekledik. Sonra da çıkıp yürümeye başladık; meğer dolmuşlar sadece kapıdan yolcu alıyorlarmış, arada durmuyorlarmış. Biz de babamla yürüdük bir güzel. Okul başlayınca birkaç hafta bir yakınımızın evinde misafir oldum, yurt çıkana kadar. Her gün ODTÜ kapısından hazırlığa, çıkışta hazırlıktan kapıya kadar yürüdüm. Sonra yurt günleri. Yurtlardan matematik bölümüne, eğitim fakültesine, kapıya az yürümedim. Saat kaç diye düşünmeden, yurttan çıkar bir yürür gelirsin o sana iyi gelir. ODTÜ'de yürümek her zaman keyifli ve güzel olmuştur.

Burada da ODTÜ'yü hatırlatan ağaçlı yollar var. Ankara'yı, Antalya'yı düşünerek yürüyorum. Koşan, yürüyen, bisiklete binen, köpeğini gezdiren çok insan var. Özellikle yaşlı insanları böyle dinç ve hareketli görmek ilginç ama güzel. Bugün yaşlı bir çift yürürken durdu ve kokuyu alıyor musunuz diye sordu. Sordukları koku hanımeli kokusuydu, malesef İngilizcesini bilmiyorduk. Kokuyu biliyoruz ama İngilizce kelimeyi bilmiyoruz dedik. (Eve gelince baktım, "honeysuckle" imiş.) Aynı çifti daha sonra, boynunda turuncu tüyleri olan bir kuşa yakından bakarken gördük. Ellerini yukarı kaldırıp selam verdiler. Sanki yürüyüşte değil de bir botanik bahçesinde dolaşıyor gibiydiler : ) Bisikletle karşımızdan gelen yaşlı bir amca da "merhaba" deyip geçmişti yanımızdan. Dönüşte, "tekrar merhaba" deyip gülümseyerek geçti gitti.

Yürüdüğümüz Yolun Başlangıcı

Küçük Bir Köprü
Mola Vermek İsteyenlere...
Yolun Sonu Ne Zaman Görünecek?
Sola Yatmış Bir Ağaç
Hepsi Aynı Anda Açmış Güller
Çok Güzeller
İki Farklı Renkte, Yoncalar
Sincaplar Benden Korkup Kaçtılar 

19 Nisan 2014 Cumartesi

Bisikletçideyiz

Bisiklete binmeyi sevmeyen var mıdır bilmiyorum, sevmeyen demeyelim de belki binmekten korkan ya da çok rahat edemeyenler olabilir. Özellikle çocukken bisiklet sahibi olmanın kıymeti başkadır. Karne alınınca en çok istenen şeylerden biri bisiklettir. Bisikleti olan, olmayana bir tur atmak için izin verir. Bisikletten düşme hikâyeleri gururla ya da keyifle anlatılır.

Bu hafta Uğurcan'ın doğum günü hediyesini almak için bisikletçideydik. Kendisini yakından tanıyanlar bilir, iki tekerlileri dört tekerlilerden biraz daha fazla sever. Bizim evde Fransa Bisiklet Turu (Le Tour de France) her yıl izlenir. ( http://www.letour.com/us/ )Bu spor olayı yaklaşık üç hafta sürer, genelde temmuz ayına denk gelir. Takibi keyiflidir, çok kuralı vardır; meraklısına bu kuralları anlatmak bile keyifli gelir. Kurallardan biri de mayo renkleri hakkındadır. Genel klasman birincisini sayı mayodan, en iyi tırmanışçıyı puanlı mayodan, en iyi kısa mesafeciyi yeşil mayodan ve en iyi genç sürücüyü de beyaz mayodan takip edebilirsiniz. [Uğurcan varken benim daha fazla bisiklet anlatmam ayıp olur]  : )

Specialized, Cannondale, Raleigh iyi bilinen bisiklet markalarından bazıları. Yalnız sadece bisiklet almakla bitmiyor, önem derecesine ve zevkinize göre başka ihtiyaçlarınız da oluyor: Kask, eldiven, su matarası veya suluğu olan bir sırt çantası, ayakkabı, ayakkabı ile uyumlu pedallar, forma, tayt, pompa, ışıklandırma, bisikleti arabanın arkasında taşımak için aparat, çocuğunuzu bisikletin arkasında veya ayrıca çekebileceğiz bir şey ile taşımak isterseniz ona uygun malzeme...

Bisiklet seçildi, kontrol ve ayarları yapıldı. Üç yıllık veya beş yıllık ayrıca garanti hizmetleri de var. Vaktin çoğu bisikletlerden çok aksesuarlara bakmakla geçti. Biz mağazadan çıkana kadar yağmur başladı, Uğurcan'ın yeni bisikleti de ilk yağmuruyla ıslanmış oldu.

İyi ki doğdun Uğurcan!
Boy Boy Bisikletler
Uğurcan keyifli : )
Araba Arkası için Aparat
Bisikletsever Bebekler İçin - Doğa için biz de zamanında almıştık : )
Bununla İki Çocuk Taşımanız Mümkün
Bu kırmızıyı da bana mı alsak?
Pedalsız Çocuk Bisikleti
Pembe Pompalar Çok Şeker!

14 Nisan 2014 Pazartesi

Bakkal Sevinci

Biz küçükken, uzunca bir süre bakkalı olmayan bir köyün lojmanında oturduk. Mutfağimızda, teneke kutuda satılan bisküvilerden ve bugün artık bulamadığımız beyaz gofretlerden olurdu. Okulun kapısına tatlıcı veya pamuk şekerci gelsin diye beklerdik. Sadece haftasonları, şehre inilince alışveriş yapılırdı ya da hafta içi yakınımızda bulunan, anneanne ve dedemizin yaşadığı Aksu'ya gidilince.

Amerika'ya giden arkadaşlardan hep duyuyorduk Arap bakkalları, kendimizin de daha önce bir kaç kez gitmişliği vardı. Burada da Arap bakkal var birkaç tane, ama bir Türk bakkal bulmak güzel bir süpriz oldu bizim için: Bakkal Mart.

Kapı açılınca, radyodaki Türkçe haberlerin sesini duyduk önce. Sonra da Aydınlı sahibinin merhabasını. Buraya geleli henüz iki ay olmasına rağmen bazı yiyecekleri ne kadar özlemiş olduğumuzu fark ettik. Sonra başladık herşeyi incelemeye.

Bakkal sahibi dedi ki hamsi ve kokoreç yeni geldi. Noluyoruz dedim bir anda, hamsi mi kokoreç mi? Allah!! Kesin işkembe de vardır, evet vardı. Daha önce hiç pişirmediğim için, almak için pişirmeyi öğrenmeyi beklemeye karar verdim. Rahmetli babannem hayatta olsaydı, ooo kralını öğretirdi.

Hamsiyi Trabzon'dan getirmişler, bu evdeki görüntüsü
İkili paket halinde dondurulmuş simit vardı, ev mantısı, künefe, kuru baklava, su böreği, sucuk, bir çok baharat çeşidi, benim sevdiğim kuru kahveci mehmet efendi kahvesi, birkaç çeşit çay, zeytinyağı çeşitleri, reçeller, helva, pekmez, sirke, turşu, salça, sabun çeşitleri, limon kolonyası; aklıma gelenleri yazdım. Ha bir de okey takımı vardı.
Nefis Baklava

Elimizde poşetler düştük evin yoluna, varır varmaz hangisini pişirsek diye. O gün çok mutlu olduk, bu sevinç bize bir süre gider sanırım. İnsanın memketinin yiyecekleri/yemekleri gibisi bulunur mu?

İkbal Sucuk

Uğurcan'ın Vazgeçilmezlerinden Beypazarı Soda

Kayınvalideminki Kadar Olmasa da Nefis Su Böreği

Bisküvi Standı

Lezzo : )

Çay Çiçeği - Çaykur

Türk Kahvesi stoğumu yaptım

Marmarabirlik dışında Sera da vardı

Duru Sabunlar

Limon ve Tütün Kolonyaları

Zeytinyağları

Okey takımı da vardı

12 Nisan 2014 Cumartesi

Okul Bahçesinde Kamp ve Sinema Gecesi

Bu cuma akşamı için Doğa'nın okulun bahçesinde bir etkinlik düzenlendi: kamp ve sinema gecesi. Tabi herkes kamp yapmak zorunda değildi, dileyenler film sonrası evlerine döndü. Biz vardığımızda çadırların çoğu kurulmuştu, kek ve mısır satışı başlamıştı, çocuklar oradan oraya koşturuyordu.


Açık havada film izlemek keyifliydi, iyi geldi. Bir çok aile tam teçhizat gelmişti; çadır, sandalyeler, minderler, önceden hazırlanmış kahveler, kocaman içecek kavanozları. Gönüllülerin hazırladığı, okul yararına kurulan kek ve mısır standı da boş kalmadı. Gönüllülük esasına dayanarak hazırlandığı için çeşit çeşit kurabiye ve kek vardı.

Toy Story 3 (Oyuncak Hikayesi 3) filmini görmemiştim, üçümüz de sevdik. Serinin önceki filmlerini izlemiş olanlar için, Andy artık koleje gideceği için eski oyuncakları bir yuvaya bağışlanıyor. Şerif Woody de oradan kurtulmaları ve yeniden Andy ile beraber olabilmeleri için mücadele veriyor. Sadece çocukların değil kesinlikle yetişkinlerin de seveceği bir film.




4 Nisan 2014 Cuma

Matematik ve Fen Gecesi - Math&Science Night at School

Okulda yapılan bir etkinliğe katıldık ailecek: Math&Science Night. 
Davetiye geldiği zaman neden "night" dediklerini merak ettim. Etkinlik saati olarak 6.00 pm - 7.30 pm görünüyordu, pek de geç bir saat sayılmazdı. Sözlüğe bakınca, eğer akşam spesifik bir etkinliğe ayrılmışsa " spesifik etkinlik gecesi"  olarak kullanıldığını gördüm. (Oxford Dictionary Online)

Okul kapısından girince, hemen sağda bir masa çıkıyor karşımıza. Üzerinde bir kavanoz dolusu taş var. Bir kağıda ismini ve kavanozda kaç tane taş olduğuna dair tahminini yazıp bırakıyorsun. Biz de tahminimizi yaptık. Sonra da fen ve matematik salonlarını ziyaret ettik.






Fen salonunda 5 farklı etkinlik vardı:

  • İçlerinde farklı kokularda pamuk olan 10 tane kutu var. Her birini kokluyorsun ve elindeki tabloya tahminini yazıyorsun. Kutuların altında ise gerçekte neyin kokusu olduğu yazıyor. Tahmin işlemini bitirince sırayla gerçek kokularına bakıp onu da tabloya işliyorsun. Limon, kakao, peynir, parfüm, vb kokular vardı kutularda.



  • İçinde su olan bardaklar var. Bardağa karabiber serpiyorsun. Sonra parmağını bardağın dibine doğru batırıyorsun, ne olduğunu gözlemliyorsun. Sonra parmağını sıvı sabuna batırıp, devamında karabiberli suya tekrar batırıyorsun. Sence ne oldu, ne fark ettin diye soruyorlar.


  • İçinde süt olan kaplar var. Sırayla farklı renkte gıda boyalarını damlatıyorsun. Sonra da orta kısmına sıvı sabun damlatıyorsun. Ne gözlemlediğini soruyorlar.


  • Bozuk bir para üzerine sence kaç damla su sığar diye soruyorlar. Tahminini yazıyorsun. Sonra damlalığı alıp damlatmanı istiyorlar. Sonra da karşılaştırıyorsun. Sonra tekrar deniyorsun. Bilim insanlarına vurgu yapılması ayrıca hoşuma gitti!




  • Kağıttan bir kelebeği istediğin renkte boyuyorsun. Tahtaya yansıtılmış bir resim var, kelebeğini yapıştırıyorsun.  Kamufle olup olmadığını gözlemliyorsun.




Matematik salonunda 3 tane farklı etkinlik vardı:
  • Üzerinde noktalar olan ve sayılar olan iki farklı zar çifti var. Bunlardan bir çiftini atıyorsun, gelen nokta sayısının veya sayıların toplamını buluyorsun. Yönergeye göre bulduğun toplama karşılık gelen ilgili çizim adımı yapıyorsun. Tüm adımları tamamlayınca penguen veya tavşan çizmiş oluyorsun.





  • İki kişi karşılıklı oturuyor. Üzerinde iki basamaklı sayıların olduğu kartları dağıtıyorsun. Sırayla herkes bir kart açıyor, kimde daha büyük sayı varsa iki kart onun oluyor. Oyun sonunda en fazla kartı olan kazanıyor.
  • İçinde önü ve arkası farklı renkte boyanmış, kağıttan çiçekler olan bir bardak var. Bardağı karıştırıp bir tepsinin içine ters çeviriyorsun. Hangi renk çiçekten kaç tane var sayıyorsun. Toplam 10 çiçek var ve iki farklı renkte olabiliyorlar. Sana verilen tabloda elde ettiğin toplamları yazıyorsun. Sonuçta 4 + 6, 5 +5, 2 + 8 gibi toplam 10 edecek şekilde toplama kavramını çalışmış oluyorsun. 
Son olarak da Hayvanları Sınıflandıralım diye genel bir etkinlik vardı. Masalar üzerindeki kafeslerde kuş, balık, yılan, çekirge, kaplumbağa, vb gibi hayvanlar vardı.Size verilen kağıtta bir sınıflandırma var, salonda gördüğünüz hayvanların isimlerini ilgili kategorilerin altına yazmanız bekleniyordu. Bu alanın fotoğrafını çekemedim malesef :-(
Okulun maskotu kaplan olduğu için, duvarda resmi var.


2 Nisan 2014 Çarşamba

Saç Kesimi - İlk Kuaför Tecrübemiz

Doğa'nın kâkülleri artık gözlerini kapatıyor, yana doğru tarayınca da eliyle hemen tekrar önüne getiriyor. Bir kuaför ziyareti şart oldu bizim kıza. Sıkça kullandığımız bir yolun üzerinde, yazıları renkli bir tabelayı uzaktan gözüme kestirmiştim.Yakınına gidip yerin ismini öğrendim, sonra da internetten araştırıp hakkındaki yorumları okudum.Buraya geldiğimizden beri dikkatimi çeken iki nokta: Kullanıcı yorumlarının önemi ve kupon kullanımının sıklığı.

Kısaca bir siteden bahsetmek istiyorum: www.consumerreports.org. Test edilmiş ürünler hakkındaki yorumları görebildiğiniz bir site. İnsanlar alışveriş yapmadan önce buradaki yorumları okumaya önem veriyorlar. Biz de elektrik süpürgesi ve ütü için bu sitedeki yorumlardan faydalandık.

Consumer Reports ürün bazlı bir site olduğu için burada kuaför hakkında yorum bulunmuyor; onun için gördüğüm www.yelp.com diye bir site var, yorumlara oradan baktım. Yorumlarda olumsuz birşey yoktu. Web sayfalarında ise her gidişinizde kullanmak üzere $2'lık ve ilk kez gelen müşteriler için $3'lık bir kupon vardı. Ben de ikinci kuponun çıktısını aldım.Market ve mağazalar için olan kuponları düzenli takip edip, güzel indirimler yakalamak mümkün.


Kuaför salonunun sağ tarafı yetişkinler, sol tarafı da çocuklar için düzenlenmiş. Çocuklar saçları kesilirken çizgi film izleyebiliyorlar, renkli koltuklar ve oyuncaklar var. Saç kesimini fena bulmadım, ortam da bir çocuk için güzeldi. Yerlerde veya koltuklarda hiç saç yoktu ama saç kesimi bittikten sonra ensedeki veya omuzlardaki saçları temizlemek için pek de titizlik göstermediler.

kids b kids
Saçlar Kesilmeden Önce

kids b kids
Doğa: Anne fotoğraf çekmeni istemiyorum!

Kids b kids
Kâküller kısaldı, kuaför teyzemiz de çok cool idi!



Kids b kids
Motosikletsever Minikler İçin